10 Şubat 2014 Pazartesi

ASSİSİLİ FRANÇİS- NİKOS KAZANCAKİS

Bir önceki yazıda Kazancakis demişken devam edişim kazancakisten olsun istedim. bu arada belirtmeden edemeyeceğim kazancakis benim en sevdiğim yazardır. hani george orwell dayı ile atbaşı giderler ama kazancakis yele farkıyla öndedir diyebilirim.
aslında kazancakisin bu kitabından daha fazla beğendiğim Zorba ve Günaha Son Çağrı kitaplarını anlatmak isterdim ancak okuyalı uzun bir süre oldu ve o kitaplar hakkında kelam etmek öyle kolayca olacak iş değil. zaten yazdığım sandalye tahtadan ve her tarafım sıkıntı içerisinde. Onlar sonraya kalsın.
bu kitabın türkiyede yeni bir baskısı mevcut o yüzden fotoğrafta gördüğünüzü ancak sahaflardan bulabilirsiniz. yeni baskı iz yayıncılıktan Allahın Garibi ismiyle yayınlanıyor.
gelelim kitaba. hristiyanlıkta fransisken tarikatı vardır. bu tarikatın ismini aldığı şahıs işte bu kitabın konusunu teşkil ediyor. aziz francesco. Sıradan bir soylu adamdan sıradan olmayan bir azize dönüşüşünü kazancakisin eşsiz üslubuyla okuyorsunuz bu kitapta. kazancakis aynı günaha son çağrı kitabında olduğu gibi nasıl hz isayı insan yönleri ile ele almışsa burada da francescoyu o şekilde anlatıyor. bir önceki yazımda belirtmiştim o insanı en iyi anlatan yazarlardan bence. ve bunu sokaktaki insandan değil batı dünyasının bazen tanrılaştırdığı bazen melekleştirdiği kişiler üzerinden götürüyor.
kitaba dair aklımda kalanlardan biriside francesconun ilk müridi diyebileceğimiz birader leo karakterdir ki onun bahsi geçtikçe kendimi okuyormuşum gibi bir hisse kapılıyordum. salt sıradan basit bir insan olan leoda kendimi bulmuştum. françisin çektiği eziyetleri gördükçe bunu yapamayacağını bu işlerin ona göre olmadığını düşünmesi ama diğer taraftan françisin bir aziz olduğuna inanması . dünya hayatının da tatlılığı leonun ikilemini oluşturur. ya aziz ol cennet senin olsun ya da boş ver azizliği bu dünyada cenneti yaşa burada aziz ol. çok sevmiştim o karakteri.
biraz önce kitabı yanı başıma tekrar aldım ki içinde altını çizdiğim bölüm varsa buraya yazayım diye. ben ne bedbaht bir adamım ki kitaptan bir tane bile sözün altını çizmemişim. tabi bu kitapta altını çizeceğimiz yer olmamasından değil muhtemelen benim okurken gidip kalem almaya üşendiğimdendir. zaten pek de sevmem kitap karalamayı. kitap okunmak içindir karalama yapacaksak gideriz a4 kağıdı alırız. işte leo böyle bir adam.:))
Kazancakisin diğer kitaplarını da anlatmak ümidiyle
baki selamlar.

Yazar hakkında bilgi için.
Kitabın satış bilgileri için.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder